Prof. Dr. Ceyhun Oral’ın Sitesine Hoşgeldiniz

İstanbul Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı 6. Kat

Reflü Hastalığı Nedir?

Reflü mide içeriğinin yemek borusuna (özofagus) geri gelmesidir. Normalde özofagusun en alt kısmında adaleden oluşan sfinkter bir valf görevi yaparak mide muhtevasının özofagusa geri gelmesine engel olur. Alt özofagus sfinkteri (AÖS) kendiliğinden açılır, ya da düzgün bir şekilde kapanmazsa mide içeriği yemek borusuna doğru yükselmeye başlar ve reflü meydana gelir. Gastroözofageal reflü hastalığı, yaygın olarak gastroözofageal reflünün, daha ciddi bir şeklidir. Mide sıvısı asit yapısında olduğu için reflüye asit reflüsü de denir.

Asit reflüsü oluştuğunda, gıda ve asit sıvısının tadı ağza geri gelebilir. Mide asidi yemek borusuna temas ettiğinde göğüste yanma hissi meydana gelir. Reflü sık görülür ve mutlaka bir hastalık anlamına gelmez. Haftada iki kez ve daha fazla oluşun reflü kalıcı reflü hastalığı olarak kabul edilir ve sonunda daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Reflü hastalığı her yaştan insanda olabilir.

Reflu Hastalığı
Reflu Hastalığı
Reflu Hastalığı Nedir
Reflu Hastalığı Nedir

 

 

 

 

Reflü hastalığın belirtileri nelerdir?

  • Midede ekşime, yanma ve geğirme
  • Göğüste yanma ve sıkışma
  • Derin nefes almada güçlük
  • Göğüste takılma ve sıkışma hissiyle birlikte kalbe baskı ve çarpıntı
  • Ağza gelen acı bir tat,
  • Ağız kokusu
  • Ses kısıklığı
  • Kronik farenjit, kronik sinüzit, alerjik astım

 

Reflu Hastalığı Belirtileri
Reflu Hastalığı Belirtileri

Reflü hastalığının nedenleri !

Bazı insanlarda gelişen reflü hastalığının nedeni hala belirsizdir. Ancak, araştırmalar reflü hastalığı olan kişilerde istirahat halinde, AÖS’ nin gevşek olduğunu gösterir. Hiatal herni (mide fıtığı) gibi anatomik anormallikler de reflü oluşumuna katkıda bulunabilir. Hiatal herni geliştiğinde AÖS diafragmanın üzerine çıkar. Normalde, diafragm mide asidinin özofagusa geri gelmemesi için AÖS e yardımcı olur.

 

Reflu Hastalığı Nedenleri
Reflu Hastalığı Nedenleri

Hiatal herni olduğunda, asit reflüsü daha kolay oluşabilir. Hiatal herni, her yaşta oluşabilir. Çoğu kez 50 yaş üzeri sağlıklı insanlarda normal bir bulgudur. Çoğu zaman, hiatal herni, hiçbir belirti meydana getirmez.. GÖRH oluşumunu katkısı diğer faktörler şunlardır

  • şişmanlık
  • gebelik
  • sigara içme

 

 

Reflü belirtilerini kötüleştirebilen gıdalar

  • turunçgiller
  • çikolata
  • kafein veya alkol ile içecekler
  • Yağlı ve kızarmış gıdalar
  • sarımsak ve soğan
  • nane, tatlandırıcılar
  • baharatlı gıdalar
  • spagetti sosu, salsa, biber, ve pizza gibi domates içeren gıdalar,
Reflu Kötüleştiren Gıdalar
Reflu Kötüleştiren Gıdalar

Çocuklarda reflü nedir?

Çocuklarda normal, fizyolojik reflü ile reflü hastalığının ayırımı önemlidir. Bebeklerde genellikle doğumdan itibaren reflü gelişebilir ancak bir hastalığa neden olmaz, fizyolojiktir. Bir yaşından sonra devam eden reflü hastalık olabilir. Çalışmalar bebeklerde ve çocuklarda reflü hastalığının yaygın olduğu ancak genellikle gözden kaçtığını göstermiştir. Örneğin, reflü hastalığı mide bulantısı, mide ekşimesi, öksürük, larenjit, veya hırıltı, astım, zatürre gibi tekrarlayan solunum problemlerine neden olabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda sıklıkla beslenme sırasında veya hemen sonra, sinirlilik görülebilir.

 

Çocuklarda Reflü
Çocuklarda Reflü

Reflü hastalığı olan bebekler beslenmeyi reddedebilir ve bunlarda gelişme geriliği görülebilir. Reflü ile ilgili semptomları düzenli olarak ortaya çıkarsa, ve çocuğunuzun rahatsızlığına neden oluyorsa çocuğunuzun doktoru veya sağlık kuruluşuna başvurun. Sağlık kuruluşu veya doktorunuz reflüyü önlemek için, bebeği beslenme sırasında birkaç kez geğirtmek da bebeğin emzirmeden sonra 30 dakika süreyle dik bir pozisyonda tutmak gibi, basit bir strateji öneriyor olabilir. Çocuk büyük ise, sağlık kuruluşu, çocuğunuzun, sık sık ama küçük porsiyonlar yemesini ve aşağıdaki gıdalardan uzak önerebilir.

  • kafein içeren gazlı içecekler
  • çikolata
  • nane
  • baharatlı gıdalar
  • portakal, domates, ve pizza gibi asidik gıdalar
  • kızarmış ve yağlı gıdalar

Yatmadan 2-3 saat önce yemekten kaçınmak da yardımcı olabilir. Sağlık kuruluşu çocuğunuzun yatak başının yükseltilmesini tavsiye edebilir. Sadece ekstra yastıklar kullanmak yeterli olmayacaktır. Bu değişiklik işe yaramazsa, doktorunuz, çocuğunuz için ilaç reçete edebilir. Bir çocuğun reflü için ameliyatı nadiren gerekebilir.

 

Reflü hastalığı nasıl tedavi edilir?

İki haftadan daha uzun süre antasit ya da reflü ilaçları kullanmanıza rağmen reflü şikayetleriniz devam ediyorsa aile doktorunuz sizi mide ve bağırsak hastalıkları uzmanı bir doktora (Genel Cerrah veya Gastroenterolog) sevk edebilir. Sizin reflü hastalığı şiddetine bağlı olarak, tedavi yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç veya cerrahi tedavi seçeneklerini içerebilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

  • Eğer sigara içiyorsanız, bırakın.
  • Şikayetlerinizi artıran yiyecek ve içeceklerden kaçının.
  • Gerekirse kilo verin.
  • Sık sık ama küçük porsiyonlar yiyin.
  • Gevşek giysiler giyin.
  • Yemekten sonra 3 saat boyunca uzanmaktan kaçının.
  • Yatağınızın baş kısmını 15-20 derece kaldırın Sadece ekstra yastıklar kullanmak yeterli olmayacaktır.

İlaçlar

Doktorunuz, antiasit, asit üretimi durduran ve midenizin boşalmasını hızlandıran ilaçlar önerebilir. Ancak, bir ilaç tedavisine başlamadan önce doktorunuzun önerilerini mutlaka alın.

Antiasitler, genellikle mide ekşimesi ve diğer hafif reflü belirtilerini rahatlatmak için önerilen ilk ilaçlardır. Piyasada birçok marka üç temel tuz; magnezyum, kalsiyum, alüminyum hidroksit veya mide asidi nötralize etmek için bikarbonat iyonları farklı kombinasyonlarını içerir.

 

Reflü İlaçları
Reflü İlaçları

Ancak antiasitlerin yan etkileri olabilir. Magnezyum tuz ishale, alüminyum tuzu ise kabızlığa neden olabilir. Alüminyum ve magnezyum tuzları genellikle bu yan etkilerini dengelemek için tek bir ürün içinde birleştirilir.

Kalsiyum karbonat içeren antiasitler, ayrıca ilave bir kalsiyum kaynağı olabilir ancak bu antiasitler kabızlığa neden olabilir.

Gaviscon, mide içeriğinin üzerinde bir köpük gibi durup alt özofagus mukozası üzerinde bir tabaka oluşturduğu için reflüyü önlemede oldukça etkilidir..

H2 blokerler, simetidin (Tagamet ), famotidin (Famodin), nizatidin (Axid), ranitidin (Ranitab, Zantac) gibi ilaçlar , asit yapımını azaltırlar. Bu ilaçlar kısa süreli rahatlama sağlar ve reflü belirtileri olan hastaların yaklaşık yarısında etkilidirler.

Proton pompa inhibitörleri omeprazol (Omeprol), lansoprazol (Lansor), pantoprazol (Panthec, Pantpas), rabeprazol (Pariet) ve esomeprazol (Nexium) gibi ilaçları içerir. Bu ilaçlar asit salgılanmasını inhibe (baskılama) ederler. Proton pompa inhibitörleri, H2 blokerlerinde daha etkilidirler. Hastaların büyük çoğunluğunda reflü semptomlarının iyileşmesi veya hafiflemesi bu ilaçlarla sağlanabilir.

 

Prokinetikler AÖS güçlenmesine ve midenin hızlı boşalmasına neden olurlar. Bu grup ilaçlar betanekol (Urecholine) veya metoklopramid (Metpamid) içerir. Metoklopramid ayrıca sindirim sisteminin motilitesini de artırır. Ancak prokinetiklerin yorgunluk, uyku hali, depresyon, anksiyete, fiziksel hareketlerde azalma gibi sık görülen yan etkileri vardır. Sukralfat (Antepsin) özofagus mukozası üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturur ve böylece midedeki asit, safra tuzları ve enzimlere karşı koruyucu bir bariyer görevi görür

Ilaçların etki mekanizmaları farklı olduğundan, değişen ilaç kombinasyonlarının kullanılması semptomların kontrol edilmesinde daha etkili olabilir.. Yemekten sonra mide ekşimesi ve yanması olan İnsanlar antiasit ve H2 blokerlerini birlikte alabilirler. Antiasitler, başlangıçta mide asidini nötralize ederler, ve sonra H2 blokerleri asit üretimi bloke ederler. Tabii olarak en doğrusu her hasta için doktorun önerisi doğrultusunda ilaç kullanmaktır. Tedavi kombinasyonları belirti ve şikâyetlere göre her hasta için farklılık gösterebilir.

 

Reflü Hastalığı
Reflü Hastalığı

Reflü belirtileri devam ederse ne olur?

Belirtilerde yaşam tarzı değişiklikleri veya ilaçlar ile iyileşme yoksa, ek testlere ihtiyaç duyabilirsiniz.

 

 

  • Özofagus-mide pasaj grafisi, hiatal herni ve yemek borusunda anatomik ve yapısal anormalliklerin tanısına yardımcı olmak üzere x ışınları kullanılarak yapılır. Bu tetkik ile özofagusdaki darlıklar ve ülserler teşhis edilebilir. Ancak yüzeysel irritayon ve erozyonlar için tanı değeri yoktur.

 

Reflu Belirtileri Devam Ederse
Reflu Belirtileri Devam Ederse
  • Üst endoskopi; özofagus-mide grafisinde daha doğru tanı değeri vardır. Hastane veya doktor muayenehanesinde yapılabilir. Önce boğazı uyuşturmak için sprey sıkılır. İşlem hafif sedasyonu takiben boğazdan aşağı endoskop denilen ucunda bir ışık ve lens (kamera) olan ince, esnek bir plastik tüp yutturulur. Endoskop küçük bir kamera gibi hareket ederek, yemek borusu ve mide yüzeyinin doktor tarafından görülmesini sağlar. Orta ve şiddetli semptomlar varsa ve bu endoskopi ile özofagus yüzeyindeki hasar görülerek tespit edilirse, reflü hastalığını teyid etmek için diğer testlere ihtiyaç yoktur. Doktorunuz gerek görürse ayrıca biyopsi yapabilir. Forseps denilen ince cımbız, endoskopdan geçirilir ve yemek borusunda küçük doku parçaları almak için kullanılır. Daha sonra doku parçaları, asit reflünün neden olduğu zararlara (enflamasyon, displazi) bakmak için patolog tarafından incelenir..
  • pH monitorizasyonu yemek borusu içine küçük bir tüp takarak ya da küçük bir cihaz yerleştirerek yapılır. Cihaz veya tüp 24 ila 48 saat boyunca orada kalacak şekilde yerleştirilir. Kişi normal faaliyetlerine devam ederken, ne zaman ve ne kadar asidin yemek borusu içine geri geldiğini cihaz kaydeder. Bu test, eğer dikkatli bir şekilde tamamlanan günlüğün kayıtı ile birlikte yararlı olabilir. Doktor semptomlar ile reflü atakları arasındaki ilişkinin varlığını kayıt ve semptomların zamanını karşılaştırarak tespit edebilir. Bu prosedür, hırıltı ve öksürük gibi solunum semptomlarının, reflü tarafından tetiklenip tetiklenmediğini saptamada da bazen yararlı olabilir. Reflü hastalığı için tamamen doğru ve kesin bir tanı yöntemi mevcut değildir. Testler yemek borusunun alt kısmındaki asit maruziyeti ile yemek borusu duvarının zararı arasında doğrudan ilişkiyi göstermiş değildir.

 

Cerrahi tedavi

Medikal tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri reflü belirtilerinde iyileşme sağlamıyorsa cerrahi yöntem diğer bir seçenektir. Cerrahi işlem aynı zamanda, sürekli ilaç kullanımı ve sürekli rahatsızlık hissine karşında makul bir alternatif olabilir.

 

Reflü Cerrahi Tedavi
Reflü Cerrahi Tedavi

Fundoplikasyon reflü hastalığı için standart cerrahi tedavidir. Genellikle Nissen fundoplikasyon olarak adlandırılan teknik uygulanır. Nissen fundoplikasyon sırasında, midenin üst kısmı sfinkteri güçlendirmek, asit reflüsünü önlemek için alt özofageal sfinkterin etrafına sarılır ve ayrıca hiatal herni onarımıda yapılır.

Nissen fundoplikasyon işlemi genellikle laparoskopik olarak yapılır. Doktor karın ve pelvis bakmak için bir kamera ve küçük aletler kullanır. Laparoskopik fundoplikasyon deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında, çocuklarda dahil olmak üzere her yaştan insanlar için güvenli bir yöntemdir. Bu prosedür, standart (açık) fundoplikasyon ile aynı sonuçlara sahiptir. Ancak hastane yatış süresi (1-3 gün) ve işe geri dönüş süresi (2 hafta) daha kısadır. Reflü hastalığı teşhisi konulan hastalarda Nissen fundoplikasyon ameliyatının başarı oranı %90’ın üzerindedir. Ameliyatın başarısından kastedilen, gündelik ilaç kullanımının bırakılması, göğüste ağrı, yanma ve ağza acı su gelmesi gibi belirtilerin ortadan kalkmasıdır. Reflü hastalığı tedavisinde kullanılan endoskopik teknikler Bard EndoCinch sistemi, NDO Plicator ve Stretta sistemidir. Bu tekniklerde, anti-reflü işlemi endoskop kullanılarak yapılır. EndoCinch ve NDO Plicator sistemleri kas güçlendirmeye yardımcı pileleri oluşturmak için alt özofageal sfinktere dikişler koyarak gerçekleştirilir.. Stretta sisteminde elektrodler kullanılarak alt özofagusda küçük yanıklar oluşturulur. Yanık iyileşmesi sonucu oluşan skar dokusu, kasın sertleşmesine yardımcı olur. Bu üç prosedür yeni uygulanmaya başlanmıştır ; uzun süreli sonuçları henüz bilinmemektedir.

Reflünün komplikasyonları nelerdir?

Kronik reflü hastalığı tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Mide asidinin yemek borusuna reflüsü nedeniyle oluşan inflamasyon sonucu mukozada hasar , kanama veya ülser yani özofajit gelişebilir. Doku hasarı sonucu oluşan skar yutma güçlüğü ve yemek borusu-darlıklara yol açabilir. Bazı insanlarda Barrett özofagusu (mide mukozası hücrelerinin anormal bir şekilde yemek borusuna doğru ilerlemesi) gelişir. Zamanla bu hücrelerde, çoğu zaman ölümcül olan yemek borusu kanseri gelişebilir. Bu nedenle reflü hastalığı ve komplikasyonları gelişen hastalar bir doktor tarafından yakından izlenmelidir. Çalışmalar reflünün astım, kronik öksürük ve pulmoner fibrozis bulgularını daha da kötüleştirdiğini göstermiştir.

ÖZET

  • Mide yanması, ekşimesi ve hazımsızlık yetişkinlerde reflü hastalığınının en sık görülen belirtisidir. Bir kişinin haftada iki kez veya daha sık mide ekşimesi ve yanması varsa reflü hastalığı olabilir.
  • Yanma olmadan da reflü hastalığı olabilir. Kuru öksürük, astım belirtileri ve yutma güçlügü diğer belirtilerdir.
  • 2 haftadan daha uzun antiasitler kullanıyorsanız, bir sağlık kuruluşuna (doktor) başvurmanız gerekmektedir. Doktorları çoğu reflü hastalığını tedavi edebilir. Ancak bir gastroenterolog, dâhiliyeci veya bir genel cerraha başvurmanız daha doğrudur.
  • Doktorunuz yaşam tarzınızı ve yemek alıkanlıklarınızı değiştirmenizi tavsiye edebilir. Reflü semptomları hafifletmek için ilaç verebilir. Yukarıdakilerin başarısız olduğu durumlarda cerrahi bir tedavi seçeneği olarak kabul edilebilir.
  • Bebekler genellikle ilk doğumdan itibaren reflü gelişebilir ancak bir hastalığa neden olmaz fizyolojiktir. 1 yaşından sonra devam eden reflü reflü hastalığı olabilir.
  • Büyük çocuklarda reflüye bağlı olarak sinirlilik, karın ve göğüs ağrısı görülebilir. Reflü hastalığı bebeklerde ve çocuklarda sık görülen kalıcı ve tekrarlayan kusma, öksürük ve solunum problemlerine neden olabilir.